- yüzüm
- бот. виноград, виноградныйbir salqım yüzüm - кисть виноградаqurutılğan (или quru) yüzüm - изюмyüzüm şırası - виноградный сок
Крымскотатарский-русский словарь (латинский). 2013.
Крымскотатарский-русский словарь (латинский). 2013.
Bektashi — Bektashism ( tr. Bektaşilik) is an Islamic Sufi order (tariqat), considered to be a distinct branch of Shi a Islam. It was founded in the 13th century by the Islamic saint Hacı Bektaş Veli. The Bektashi order was greatly influenced during its… … Wikipedia
başdekorculuk — is., ğu 1) Başdekorcu olma durumu Gömleğim ve yüzüm boyalar içinde tiyatromuzun başdekorculuğunu yapardım. R. N. Güntekin 2) Başdekorcunun görevi … Çağatay Osmanlı Sözlük
benlenmek — nsz Ben (I) oluşmak Çok mu çirkin yüzüm benlenince? B. Necatigil … Çağatay Osmanlı Sözlük
buruşmak — nsz 1) Düzgünlüğü bozulmak, üzerinde kırışık ve katlamalar olmak Daralmış, buruşmuş sof ceketi, uzamış sakalıyla işportacı Yahudilere dönmüş. R. N. Güntekin 2) Ağızda kekrelik duymak 3) mec. Tiksinmek, hoşlanmamak Gördüklerimden yalnız yüzüm… … Çağatay Osmanlı Sözlük
imam suyu — is., argo Rakı Üzüm suyuna, arpa suyuna, arada olmak şartıyla imam suyuna yüzüm yoktur. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
sapsarı — is. 1) Çok sarı veya her yanı sarı Yüzüm de sapsarı mı, kâğıt gibi beyaz mı? Bilmiyorum, aynaya bakmaktan çekiniyorum. R. H. Karay 2) sf. Bu renkte olan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
zahir — 1. sf., esk., Ar. ẓahīr Yardım eden, destekleyen, arka çıkan 2. sf., Ar. ẓāhir 1) Açık, belli 2) is. Dış yüz, görünüş 3) zf., hlk. Kuşkusuz, elbette, şüphesiz Zahir, o anda başıma kan çıkmış, yüzüm kızarmış olacak ki... S. M. Alus 4) zf. Görünüşe … Çağatay Osmanlı Sözlük
nakavt olmak — boks maçında nakavtla yenilmek Yüzüm gözüm kan içinde, yarı nakavt olmuş bir vaziyetle kapaklandım. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
ateş gibi kesilmek — beklenmedik bir olay karşısında öfke sonucu kanı beynine sıçramak Yüzüm nasıl bir hâl aldı bilmiyorum fakat ateş gibi kesildiğini iyi biliyorum. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüzü yok — bir şey istemeye veya yapmaya cesareti yok, utanıyor Anadolu ya gidiyorum. Sana veda edemedim çünkü yüzüm yok. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
sözü çevirmek — konuşmanın sakıncalı bir biçim aldığını anlaşıldığında başka bir konuya yönelmek, lafı veya konuyu değiştirmek Yüzüm biraz değişmiş olmalı ki Hayri sözünü çevirdi. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük